Server nedir, ne işe yarar? Sunucu çeşitleri nelerdir?

GenelKategori
Okuma süresi: 14 dk
Simay Yıldız

Web siteniz için hosting hizmeti seçerken “Acaba sunucuya ihtiyacım var mı?” sorusu aklınıza takılabilir. Web sitenizi bir yerde mutlaka depolamanız gerekiyor ancak ne tür bir depolama tercih edeceğiniz, web sitenizin içeriğiyle, sitenizden beklentilerinizle alakalı olacak. Bir sunucunun, bir köşesi sizin için yeterli mi? Yoksa koskocaman sunucuyu rahat doldururum ben mi diyorsunuz? Hosting ve sunucu çeşitlerini öğrendikten sonra “server nedir ve benim buna neden ihtiyacım olabilir” sorusunu kolaylıkla yanıtlayabileceksiniz.

Server nedir?

Bilgisayarınızdan veya akıllı telefonunuzdan bir web sitesine girdiğiniz zaman, o siteyi oluşturan kodlar ve dosyalar bilgisayarınıza/telefonunuza indirilir. Peki, ama o dosyalar nerede duruyor? Nasıl oluyor da siteye girdiğimiz anda, çok hızlı bir şekilde bize ulaşıyorlar? İşte tüm bunları server yani sunucular sağlıyor.

Peki, tam olarak bir server nedir? Aslında server da tıpkı evinizdeki bilgisayarınız gibi bir bilgisayar. İçinde işlemci (CPU), bellek (RAM), sabit sürücü gibi bileşenler var. Ancak sunucular, evlerimizdeki bilgisayarlardan çok daha güçlü. Bir siteyi oluşturan kodları saniyeler içinde işlemeleri ve binlerce kişiye göndermeleri gerekiyor. Bunun için de sunucularda 7 gün 24 saat çalışmaya dayanıklı, yüksek performanslı ve enerji verimliliği yüksek donanımlar kullanılıyor.

Web sitenizi internette yayımlamak istediğiniz zaman, bir sunucu sahibinden belli bir alan veya sunucunun tamamını kiralıyorsunuz. İşte bu hizmete web hosting (barındırma) deniyor.

Server çeşitleri nedir?

Biz bu yazıda ağırlıklı olarak web server nedir ve buna bağlı olarak seçebileceğiniz hosting çeşitleri nelerdir konusuna değineceğiz. Ama web serverlar ve bunlara ek olarak yaygın bir şekilde kullanılan başka sunucu çeşitleri de bulunuyor. İşte bunlardan bazıları:

  • Web sunucusu (web server): Bir web sunucusu, web tarayıcıları aracılığı ile sayfaların görüntülenmesini ve uygulamaların çalıştırılmasını sağlar. Örneğin, şu anda kullandığınız internet tarayıcısının (Chrome, Firefox, Internet Explorer vb.) bağlı olduğu ve bu okuduğunuz sayfayı ve sayfadaki görselleri görmenizi sağlayan sunucu bir web sunucusu.
  • FTP sunucusu: FTP sunucuları, dosyaların File Transfer Protocol (yani dosya aktarım protokolü) araçları ile taşınmasını sağlar. FTP sunucularına, FTP istemci programları aracılığı ile uzaktan erişim sağlanır.
  • E-posta sunucusu: E-posta sunucuları, her gün önümüze düşen sayısız e-posta mesajlarının gönderilmesini ve alınmasını kolaylaştırır. Siz de bilgisayarınızda Outlook gibi bir e-posta istemcisi kullanıyorsanız, bu yazılım bilgisayarınıza e-postaları indirmek için bir IMAP veya POP sunucusuna, e-posta göndermek için ise bir SMTP sunucusuna bağlanır.

Aslında bilgisayar ağlarını destekleyen yüzlerce farklı türde sunucu bulunuyor. Yukarıda saydığımız daha kurumsal olan türlere ek olarak, kişisel bilgisayar kullanıcılarının her gün karşılaştığı online oyun sunucuları, sohbet sunucuları (chat server), internet üzerinden görüntü ve ses yayını yapan sunucular (streaming server) gibi farklı sunucu türleri de bulunuyor.

Sunucular nerede duruyor?

Sunucular, veri merkezi (data center) denilen, çok yüksek hızlı internet bağlantısına ve çeşitli güvenlik önlemlerine sahip merkezlere yerleştiriliyor. Veri merkezinin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, bir veri merkezinde aynı anda yüzlerce veya on binlerce sunucu çalışabiliyor.

Küçük çaplı hosting firmaları sadece birkaç sunucuyla hizmet verirken, GoDaddy büyüklüğündeki firmaların dünyanın her yanındaki veri merkezlerine yayılmış on binlerce sunucusu bulunuyor.

Hosting çeşitleri nelerdir?

Hosting araştırması yaparken fiyatları ve özellikleri birbirinden farklı birçok planla karşılaşacaksınız. Ama öncelikle ne çeşit bir hosting hizmeti almak istediğinize karar vermelisiniz. Piyasadaki hosting hizmetlerini dört ana kategoriye ayırabiliriz:

  • Paylaşımlı hosting
  • VPS (virtual private server: sanal özel sunucu)
  • Kiralık sunucu (dedicated server)
  • Bulut sunucu (cloud server)

Şimdi bu hosting türlerini tek tek ele alalım.

Paylaşımlı hosting

server nedir paylaşmak taco

Adından da anlaşılacağı üzere, bu hosting türünde bir sunucuyu birden fazla müşteri paylaşır. Aynı sürücü üzerinde irili ufaklı yüzlerce, hatta binlerce web sitesi barındırılabilir. Site sahibi olarak sizin sunucu üzerinde hiçbir kontrolünüz yoktur. Genellikle kısıtlı miktarda depolama alanınız ve sistem kaynaklarına kısıtlı erişiminiz olur.

Paylaşımlı hosting’in avantajları

Sunucunun maliyeti çok sayıda müşteriye yayıldığı için paylaşımlı hosting planları ucuzdur. Sunucu yönetimini hosting firmanız üstleneceği için işin teknik kısmıyla hiç uğraşmanız gerekmez. Hosting paketinizi satın aldığınız anda hesabınız açılır, sitenizi dakikalar içinde çalışır hale getirebilirsiniz.

İlk satın aldığınız paket ihtiyacınızı karşılamaz hale gelirse, çoğu hosting firmasında herhangi bir veri kaybı olmadan daha yüksek kapasiteli hosting planlarına geçiş yapabilirsiniz.

Paylaşımlı hosting’in dezavantajları

Sunucuyu çok sayıda siteyle paylaşmanız, bu hosting türünün en büyük dezavantajı. Sunucudaki depolama alanı, işlemci hızı ve bellek gibi kaynaklar sınırlıdır. Nasıl ki kendi bilgisayarınızda çok fazla program açtığınızda bilgisayar yavaşlıyorsa, sunuculara da çok fazla yük bindiğinde performans kaybı yaşanır. Sunucudaki siteler kaynakları ortak olarak kullandığı için, yüksek trafik veya hatalı kod yüzünden sunucuyu yoran bir site, sizin sitenizin de yavaşlamasına yol açabilir.

Kimin için uygun?

Paylaşımlı hosting planları, henüz çok fazla trafik almayan ve çok fazla dosya barındırmayan çoğu site için uygun. Kişisel siteler, bloglar, statik içerikli kurumsal siteler, yeni kuracağınız çoğu site için paylaşımlı bir hosting paketi gayet yeterli.

VPS (sanal özel sunucu)

Açılımı “virtual private server” (sanal özel sunucu) olan VPS, ne paylaşımlı hosting ne de tamamen size özel bir sunucu: Bunların arasında kalan bir seçenek.

Fiziksel bir sunucu, sanallaştırma yazılımları sayesinde “sanal sunuculara” bölünüyor. Böylece, tek bir fiziksel sunucu üzerinde birbirinden tamamen bağımsız sanal sunucular çalışabiliyor. İşte siz de bunlardan birini kiralıyorsunuz.

Fiziksel sunucunun işlemci, bellek gibi bileşenleri müşteriler arasında net bir şekilde paylaştırılıyor. Yani diğer VPS’lerdeki bir yavaşlamanın sizin VPS’nizdeki siteleri etkilemesi mümkün değil. Diğer VPS’lerin size ayrılmış kaynakları kullanması da mümkün değil. Kaynaklarınız yettiği sürece sanal sunucunuzda barındırabileceğiniz site sayısında bir sınır yok. Çok fazla kaynak kullanan bir siteniz varsa tüm sunucuyu tek bir siteye ayırmanız gerekebilir. Ama tek bir VPS’de küçük ve orta büyüklükte 20-30 site barındırmanız da mümkün.

VPS’nin avantajları

VPS hizmeti verecek her fiziksel sunucuya sadece birkaç VPS müşterisi kabul ediliyor. Paylaşımlı hosting sunucularında yüzlerce müşteri olduğunu düşünürseniz bu çok düşük bir rakam. Dolayısıyla VPS’ler paylaşımlı hosting’e göre daha stabil ve daha yüksek performans sunuyor.

VPS’nin önemli bir avantajı da sistem yönetimi üzerinde tam kontrolünüzün olması. Linux tabanlı bir VPS satın aldığınızda size “root erişimi” verilir. Linux dünyasında root hesabı, sistem üzerinde sınırsız yetkiye sahip hesap demektir. Benzer şekilde, Windows tabanlı VPS’lerde de tam yetkili bir yönetici hesabınız olur.

İşletim sisteminizi siz seçebilir, tüm ayarları kendi istek ve ihtiyaçlarınıza göre değiştirebilirsiniz. Örneğin paylaşımlı hosting paketlerinde “Ben Apache yerine nginx web sunucusu kullanacağım” veya “PHP’nin son sürümüne geçeceğim” diyemezsiniz çünkü böyle bir değişikliği yapacak yetkiniz yoktur. Oysa VPS sahibi olduğunuzda bu gibi kararları kendi başınıza alabilirsiniz.

VPS’nin bir diğer avantajı da ölçeklenebilir olması. Ekstra disk, bellek veya CPU kapasitesine ihtiyacınız olursa hosting firmanız anında kaynak artışı yapabilir.

VPS’nin dezavantajları

Teknik olarak VPS’nin önemli bir dezavantajı yok. Belki de tek olumsuz yanı, paylaşımlı hosting’e kıyasla maliyetinin yüksek olması.

Yönetimi kendiniz üstleneceksiniz sunucu yönetimi hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor. Elinizde herhangi bir yönetim paneli olmayacak ve yazılımların kurulması, güncellenmesi, sitelerin yapılandırılması, yedeklenmesi gibi tüm işlerle siz ilgileneceksiniz.

Ancak GoDaddy’nin “yönetilebilir” VPS’lerinden birini alırsanız cPanel yönetim paneli, yazılım güncellemeleri ve otomatik yedekleme de plana da dahil oluyor. Sunucu yönetimiyle uğraşmak istemeyen ama VPS performansına ihtiyaç duyan kişiler için en doğru seçenek bu.

Kimin için uygun?

Hatırı sayılır trafik alan siteler, ekstra güvenliğe ihtiyaç duyan e-ticaret siteleri, yoğun kaynak kullanan web uygulamaları (finans, sosyal medya, iş uygulamaları) VPS’ye ihtiyaç duyabilir. Firmanıza ait birden fazla siteyi tek bir VPS’de barındırabilirsiniz. VPS’nizde web sitelerinizi barındırmak dışında farklı sunucu yazılımları da (veritabanı, e-posta, IRC, VPN vb.) çalıştırabilirsiniz.

Para kazanan siteler ve yeterli bütçesi olan firmalar, paylaşımlı hosting yerine VPS’yi tercih edebilirler.

Paylaşımlı hosting paketleri artık ihtiyaçlarınızı karşılamıyorsa, siteniz yavaşlıyorsa veya kaynak yetersizliğine dair hatalar veriyorsa VPS’ye geçmeyi düşünebilirsiniz.

Kiralık sunucu

Kiralık sunucu (dedicated server) tamamen size ait fiziksel bir sunucu demek. Maliyeti diğer çözümlerden daha yüksek olan bu hosting türüne genellikle büyük siteler ihtiyaç duyuyor. Kiralık sunuculara “ayrılmış sunucu” veya “dedike sunucu” da deniyor.

Kiralık sunucunun avantajları

Kiralık sunucunuzda size risk teşkil edebilecek “komşularınız” olmaz. Kendi siteleriniz dışında hiçbir site kaynaklarınızı kullanamaz, diğer müşterilerden doğacak güvenlik riskleri söz konusu olmaz.

Sunucu tamamen size ait olacağı için donanım seçenekleriniz fazladır. İşletim sistemini, işlemciyi, bellek miktarını ve türünü, depolama türünü (SSD veya HDD), kapasiteyi, RAID düzeni olup olmayacağını belirleyebilirsiniz. Tıpkı VPS’de olduğu gibi, sunucunuzdaki yazılımları da istek ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirebilirsiniz.

Yine VPS’lerde olduğu gibi, kiralık sunucunuzda barındırabileceğiniz site sayısında teorik bir sınır yoktur.

Kiralık sunucunun dezavantajları

Sunucu kiralamak, diğer seçeneklerden daha yüksek bir maliyet demek. Ancak kiralık sunucuya ihtiyaç duyacak büyüklükte bir siteniz veya şirketiniz varsa, muhtemelen bu maliyeti göğüsleyecek kadar da gelir elde ediyorsunuzdur.

Kiralık sunucunuzu yönetmek için oldukça fazla teknik bilgi gerekiyor. İşletim sistemini ve gerekli yazılımları elle kurmanız, yapılandırmanız, sunucunun güvenliğini sağlamanız ve düzenli güncellemeler yapmanız gerekecek. Bu tür işler sunucu yöneticisinin sorumluluğunda olduğundan, yardıma ihtiyacınız olduğunda hosting firmanız destek vermeyebilir veya ek bir destek ücreti talep edebilir.

Kiralık sunucular ölçeklenebilir değildir. Sunucuyu kiraladığınız andaki özelliklerle devam etmeniz gerekir. Ayrıca kiralık sunucunuzda donanımsal bir arıza yaşanırsa siteniz geçici olarak kapalı kalabilir. Arızalı bileşenin değiştirilmesi için ek bir ücret ödemezsiniz ama arızanın tespit edilip giderilmesi birkaç saat sürebilir.

Kimin için uygun?

Günümüzün ölçeklenebilir VPS çözümleri sayesinde kiralık sunuculara olan ihtiyaç giderek azalıyor. Bazı firmaların sunduğu üst düzey VPS’ler, alt düzey kiralık sunuculardan daha ucuza gelebiliyor. Önemli olan, ihtiyacınız olan kaynakları tespit etmek ve o özelliklere sahip sunucuyu bulmak.

Bununla birlikte, donanımsal olarak yüksek veya özel ihtiyaçlarınız varsa VPS’ler yetersiz kalabilir. Bu durumda en doğru çözüm sunucu kiralamak olacaktır. Ayrıca, veri gizliliği sizin için çok önemliyse ve hassas verilerle çalışıyorsanız size özel bir sunucunuzun olması daha doğru olabilir.

Bulut sunucu, cloud server nedir?

server-nedir-bulutlar

Bulut sunucu (cloud server), bulut hosting ve bulut VPS terimleri kafanızı karıştırmasın. Bunların hepsi VPS ile hemen hemen aynı şey. Aradaki fark şu: VPS, tek bir fiziksel sunucunun sanal sunuculara bölünmesiyle oluşuyordu. Bulut sunucu ise, çok sayıda fiziksel sunucunun bir araya geldiği bir bilgisayar ağının sanal sunuculara bölünmesiyle oluşuyor.

Bu yöntem, hosting firmaları arasında giderek yaygınlaşıyor. Ancak bazı firmalar müşterilerinin kafasını karıştırmamak için bulut sunucuları VPS adıyla pazarlamaya devam ediyor. Bazı firmalar da bu ürünü “bulut sunucu”, “bulut VPS” gibi adlarla satmayı tercih ediyor.

Bulut sunucunun avantajları

Bazı bulut hosting sağlayıcıları, aylık sabit fiyat yerine kaynak kullanımına göre fiyatlandırma yapıyor. Yani ay boyunca kullandığınız CPU saatine, depolama miktarına ve harcadığınız trafiğe göre ay sonunda faturanız hesaplanıyor. Bazı durumlarda bu yöntem, sabit ücretten daha ucuza gelebiliyor. Kaynağa göre ücretlendirme, web sitesi sahiplerinin pek tercih ettiği bir yöntem değil. Bu yöntemi genellikle yazılımcılar, özel amaçlı sunucular için tercih ediyor.

Bulut hosting’in bir diğer avantajı da VPS’lere kıyasla daha ölçeklenebilir olması. Örneğin VPS’nizin bulunduğu fiziksel sunucuda toplam 32 GB bellek varsa, VPS’nin belleğini isteseniz de 64 GB’ye yükseltemezsiniz. Oysa bulut sunucular birden fazla fiziksel bilgisayarın bir araya gelmesiyle oluştuğu için çok daha fazla kaynağa erişebilirler.

Bulut sunucunun dezavantajları

Esnek fiyatlandırma modelini tercih eder ve tahmininizden fazla kullanım yaparsanız sürpriz faturalarla karşılaşabilirsiniz. Ancak sabit fiyatlandırmayı tercih ederseniz bulut sunucuların geleneksel VPS’lere kıyasla bir dezavantajı yok.

Kimin için uygun?

Müşteri gözüyle baktığımızda geleneksel VPS ile bulut sunucu arasında neredeyse hiç fark yok. Hatta birçok hosting firması VPS’lerini buluta taşıyor. Yani yeni bir VPS kiraladığınızdan aslında bir bulut sunucu kiralamış olabilirsiniz. Merak etmeyin, sizin açınızdan bunun hiçbir dezavantajı yok.

Sunucuya ihtiyacım var mı?

Artık server nedir sorusunun cevabını ve değişik seçenekler arasındaki farkları biliyorsunuz. Kısaca özetlemek gerekirse, yeni bir web sitesi kuruyorsanız uygun fiyatlı, paylaşımlı bir hosting paketiyle başlamanız mantıklı olur. Paylaşımlı hosting paketlerinin size yetmediğini anladığınızda sunucu seçeneklerini değerlendirme vakti gelmiş demektir.

Sunucu seçimi yaparken önce VPS (veya bulut sunucu) planlarını inceleyin. Kullanabileceğiniz CPU hızı/çekirdeği, bellek ve depolama alanına göre fiyatlar artar. İhtiyaçlarınızdan emin değilseniz düşük kapasiteli planlarla işe başlayın. VPS hizmetini GoDaddy’den alırsanız, zamanla ihtiyaçlarınızın artması halinde veri kaybı yaşamadan ve siteniz kapalı kalmadan daha üst planlara geçiş yapabilirsiniz.

Vermeniz gereken önemli bir karar da şu: Sunucunuzu kendiniz mi yöneteceksiniz yoksa “yönetilen” bir sunucu mu kiralayacaksınız? Linux komut satırı, SSH, root erişimi gibi terimler size yabancı geliyorsa yönetilen VPS’leri tercih etmelisiniz.

GoDaddy, sunucunuzun kaynak kullanımını izleyebileceğiniz bir paneli ücretsiz olarak sunuyor. CPU, bellek ve ağ kullanımını buradan takip edebilirsiniz. Sınırları zorladığınızı fark ederseniz daha yüksek kapasiteli bir VPS’ye veya kiralık sunucuya geçmeniz gerekebilir.